24 Mart 2012 Cumartesi

FACEBOOK’DA DOĞAN AŞK…

Aşkın nerede ve kiminle doğacağı belli olur mu hiç… Tanışmak bir tesadüf, bulunulan yer şans eseri, kadınla erkeğin arasında oluşan ışık eşsiz bir olay… İsimlerini vermeyeceğim ama yakından tanıdığım o iki kişi, aşktan nasibini alanlardandı… Aşklarının doğuşu basit, gelişimi şaşırtıcı derecede özenliydi…

Genç adam, delikanlılık çağlarından beri hayatının kadını arıyordu. Bulmak zordu… İki yıl kadar süren ciddi ilişkisinin bitiminde hayal kırıklıklarıyla dolmuştu. Hayata karşı, kendine karşı, sevgilisine karşı… Hayatının kadını olmayı reddeden sevgilisine karşı… Yetememişti işte ona… Kahretsin ki yetememişti…

Sonra yeni bir insan… Yeni ümitler… Evlilik planları yapılmaya başlanırken, ilk başta her şey yolundaydı. Daha doğrusu yolunda görünüyordu… Bir gün “özel hastanede doğum yapmak istiyorum” dedi karşısında duran kadın ısrarla. “İkimizin kazandığı parayla bunu yapmam mümkün olmayacak ki” diye devam etti. Genç adam gözyaşlarını saklayarak başını önüne eğmişti. Karşısındaki kadın bu ilişkiyi başlayamadan bitirmişti. Bir yenilgi daha, bir kırgınlık daha, bir yetersizlik duygusu daha… Ne kadar böyle devam edebilirdi yaşamaya? Para her şey demek miydi? Peki ya insan hayatta bir başına tutunabilir miydi? Desteğini, şefkatini ve aşkını, sabrını ve emeğini erkeğine veren kadınlar hep eskilerde mi kalmıştı yani?
Ümitsizlik içinde sığınılan birkaç günlük ilişki ve beraberindeki yoğun yalnızlık… Orta yaşlarına gelmeden önce hayatının aşkını bulmak istemesine rağmen, kader ona neden yan çiziyordu ki?
Bir gün internet araya girerek kaderin çizgisini değiştirdi. Kimlerin arasına girdi dersiniz? Genç adam ile onu mutlu edecek genç kadının arasına…
Yeri geliyor facebooku yerden yere vuruyoruz, biliyorum. Ama şimdi de başka bir açıdan yaklaşmak durumundayız. Gün geldi, devran döndü ve facebook bu iki genci bir şekilde buluşturdu. Facebook tanışmalarının pek de hoş şekilde nihayetlenmediğini biliyoruz. Yalanlar, kendini farklı göstermeler, birden fazla sevgili edinmeler, ortadan kaybolarak yarım bırakmalar… Daha da kötülerini bile duymuşluğumuz vardır…
Ama ben ilk defa böyle yapıcı şekilde noktalanan bir tanışmaya şahit oldum… Sanırım onlar da hem kendilerine, hem olanlara şaşkındılar…
Çok ciddiyetle başlamamışlardı tabi. Önce günlük yazışmalar… Hobiler, alışkanlıklar, iş vs derken konular derinleştikçe onlar da yakınlaştılar. Daha bire bir tanışmadan önce… Zaten hep öyle olur demeyin. Gerisi de geldi… Gerçekten tanışmak cesaret istiyordu. Başardılar… Tanışmadan sonrasını aşka taşımayı, aşkı beraberliğe, beraberliği de ortak kadere…
Nasıl tanıştıklarına ilişkin gerçeği birkaç sırdaş hariç kimseye söyleyemediler. Nedense… Her konuda olduğu gibi toplumsal yadırganmalardan korktular biraz. “Ne derler, nasıl derler?” ALEM NE DER?
Facebook aşkının uzun sürmeyeceği gibi bir inanış yaygındır. Bu öyle olmadı işte…
Bu ilişki gerçeğe dönüştü. Genç adam artık her sabah yüzünü görerek uyanmak isteyeceği, elini hiç bırakmayacağı kadını bulmuştu. Kader ona yeni bir oyun mu oynuyor diye düşünmedi hiç. Bu kadını yüreğinde hissetti.
Genç kadın, daha önceki kadınlar gibi maddi meseleler üzerinde durmadı. Bu konuyu zaman zaman düşündü ama tercihini aşktan yana yaptı…
Bir gün kahvelerimizi içerken gözlerimin içine bakarak, “Berrak, ben parayı ve rahatı değil, sevdiğim adamı seçerek doğru yapıyorum değil mi?” diye sordu.
Aşkı bir kadına sorarsanız, hem de aşka inanan bir kadına sorarsanız ne yanıt alabileceğinizi sanıyorsunuz? İkilemlerinden kurtulmaya çalışan, cesur kararına destek arayan bu âşık genç kadına ne cevap verebilirdim… Gözlerim dolarak, “tabi ki doğru yapıyorsun” dedim. Sarıldık birbirimize. Sanki üzerinden büyük bir yük kalkmış gibi hafiflediğini görebiliyordum.
Aşk kazanmıştı…
Evlenemeyeceklerini düşünenler oldu.
Evlendiler…
Geçinemeyeceklerini söyleyenler oldu…
Geçindiler…
Araya burunlarını sokanlar, onları birbirlerine düşürmeye çalışanlar oldu. Kıyametler koptu.
Direndiler…
Aşk, mücadeledir…
Onlar kazandılar…
Para kaybetti. Akrabalar kaybetti. Yanlış inançlar kaybetti. İş-güç, yalan-dolan kaybetti.
Onlar kazandılar…
Hastalıkları, parasızlığı, kavgaları aştılar. Emek vermeyi, birbirlerine yatırım yapmayı öğrendiler. Aşkı sevgiye çevirebildiler.
Doğuşunu çok ciddiye almadığım bu ilişkinin gelebildiği sağlam noktayı ben bile hayretle izliyorum. Dilerim ki bu genç adamla genç kadın ömürleri boyunca en az şimdiki kadar mutlu olurlar. Peri masallarının abartılarıyla değil, gördüklerimin esasıyla anlattım size bu aşk hikâyesini…
Aşkın nerde doğacağını, kimden ve nereden geleceğini asla bilemezsiniz…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder