31 Mart 2014 Pazartesi

BİR HAZİRAN SABAHINDA

Dünyevi hayatın yaşandığı yer tuhaf bir kimyayı barındırıyor. Zıtlıkların bir arada bulunabilmesi gibi, şaşırtıcı ve zorlayıcı gerçekleri var. ARTI ile EKSİnin, ZOR ile KOLAYın, KİRLİ ile TEMİZin, İYİ ile KÖTÜnün aynı yerde olması, Tanrının bir mucizesi olduğu kadar, savaş ile barışı da bir arada kılıyor işte… Bu zorlu sınavda hangi birini çözeceğiz? İyiyi tanıyıp muhafaza etmeyi mi kötüyle mücadelede etmeyi mi? Gücümüz her birine yeter mi ki…

29 Mart 2014 Cumartesi

MİLAT

Bozuk düzende dönen üçkâğıtlar bitmez… Yarın da şafak tertemiz bir sabahı müjdelemeyecek belki. Kirli ellere bizim gücümüz yetmez; ancak ilahi adaletin gücü her şeye yeter… Onun planları işlerken, bizler elimizdeki piyonu doğru oynamakla yükümlüyüz. Tek bir hamle kalmış gibi görünebilir. Ama asıl hamle, bir sabaha karşı geleceğini korumaya çalışan gençlerin en savunmasız hallerine püskürtülen kin karşısında yapılmıştı. O cesur duruşu bütün dünya hayranlıkla izledi.

ZULÜM

Bugün, hedeflerimize ulaşmış olmanın sevincini, emeğin karşılığını almanın rahatlığını; yaşamın keyfini, eğlencenin coşkusunu, aşkın bin bir halini ve hep özlediğimiz iç huzuru tatmak yerine, neden iki gün içinde daha ne kadar karman çorman olacağı bilinmeyen hayatımıza saplanmış dikenlerin üstündeyiz? Birkaç tane hasta adamın yüzünden…

26 Mart 2014 Çarşamba

KIRMIZI KURDELE - MAVİ KİTAP

İyimser olmayı hiç bu kadar istediğimi hatırlamıyorum. Belki de sanata bir kurtarıcıymışçasına tutunuşum bu yüzdendir. Aslında pek uzun zamandır ona sıkı sıkı sarılmaya yelteniyormuşum da hep çekip elimden alıyorlarmış gibi… Sanat, gençlik zamanlarımdan beri bana uzanan şefkatli bir el oluvermiş de haberim yokmuş. Şimdi anlıyorum ki, öldürülmeye çalışılan her şey İNSANCA…