28 Mart 2012 Çarşamba

BAŞKA İSTANBUL YOK!

“Ben dizi izlemiyorum, sadece belgesel izliyorum” diyen yalancılardan değilim. Ama bazen gerçekten de belgesel açmak akla, fikre, sinire, asaba iyi geliyor.  BBC kanalını izleyenler de kalitesini, seçiciliğini ve özenli yayınlara yer verdiğini bilirler.
“How Earth Made Us?” isimli belgeselde bu gece deprem konusu işleniyordu. İlerleyen yıllarda dünyayı nasıl bir geleceğin beklediği inceleniyordu. Bir de baktık ki, İstanbul’dan bahsedilmeye başlandı…
İstanbul’umuzdan…
Programın sunucusu, bir yandan İstanbul’u gezerken bir yandan bu şehrin coğrafi konumunun önemini vurgulayarak anlatmaya başladı. Dikkat kesildik! Bilmediğimiz bir şey yoktu ama evrensel bir belgeselde yaşadığımız şehri görmek nasıl da onure ediciydi… Bu duyguya ne kadar ihtiyaç duyarmışız meğer…
Tarihi binaların, teknolojik desteklerden yararlanılmadığı halde, depreme karşı ne kadar dayanıklı oldukları söylendi. En güzel örneği olarak da Ayasofya gösterildi… Bizim korumayı bilemediğimiz, değerine hürmet gösteremediğimiz ve sahip çıkamadığımız tarihi eserlerimiz, yabancılar tarafından övülüyordu…
Sunucu, Marmaray Projesi şantiyesini dolaşırken, bu projenin, yanından fay hattı geçtiği halde sağlam şekilde inşa edildiğini ifade etti. Ancak İstanbul’daki binaların ve iş yerlerinin 3/4’ünün depreme hazırlıklı olmadığını da ekledi…
Acısıyla ve gerçeğiyle de olsa, yaşadığım ve sevdiğim şehri BBC belgeselinde izlemek paha biçilemezdi…
Çok özel bir yerde yaşıyoruz… Burada asırlardır tarih yazıldı. Yine tarih yazılacak topraklardayız…
Taşı toprağı altın diye, tüm Anadolu’yu buraya çekerek çökertiyoruz bu şehri… Depremden önce bizler çökertiyoruz. Acımasızca, düşünmeden…
İstanbul’u ölümüne sevenlerdenim. Ama bu ölümüne sevmek melankolikçe ve hoyratça değil. Akıl ve mantıkla… Aşkla ve tutkuyla ama körleşmiş gözlerle değil…
Herkes elinden geleni yapmalı İstanbul için, kendince yapmalı, gücü yettiği kadar. Tabi eğer daha uzun zaman burada yaşamak istiyorlarsa…
Hep o küfrede küfrede şehri aşağılayanlara söylemek istemişimdir, dönün o zaman geldiğiniz yere… Bırakın da bu şehir nefes alsın! Size kucak açtığı halde aşağılanmayı hak etmiyor güzel İstanbul…
Depreme bakışım farklı benim. Deprem, bizim temizleyemediklerimizi temizleyecek İstanbul’dan. Yeniden var olmak için önce temelden yıkılmanın gereğini biliyor doğa…
İstanbul’u deprem vuracak ama iyiliği için…
Ne zaman olacağını bilmiyoruz. Ama olacak…
Doğa el atmadan, bizler el atmalıydık. Kim bilir belki de hala vakit vardır…
BBC’de çıkan İstanbul görüntüleriyle ve anlatımlarıyla gururlandım ben bugün. Bunu anlayabiliyor musunuz? Sadece bu duyguyu yaşayabilmek için bile, sadece bunun için bile, İstanbul korunmaya değer…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder