27 Şubat 2018 Salı

YAPBOZ

Sen toktun, ben toydum.
Bir kurdelenin bağlanmış uçları gibi güzeldik birlikteyken, ayrılınca anlamsız…
Kelimeler dökülürdü dilimden yerli yersiz.
Oysa duygularım hep içimde hapis kalırdı.

22 Şubat 2018 Perşembe

YAĞMURLU GECE

Yağmurluydu o gece. Tam da okunduğu gibi, en basit, en doğal haliyle. Islak, serin ve nazenin… Gelişiyle aklıma doluşan sorular da hep sağanak halinde, kendi gibi. Ormanı, oksijeni bol alanlar mı daha çok çeker yağmuru yoksa her yerini pislik kaplamış büyük şehirlerin arınmaya muhtaç kalmış insanlarının duası mı? Kılık kıyafetimize daha göz kırpışıyla müdahale eden gözünü sevdiğim yağmur, rahmetten mi yağarsın rahmete mi inersin? Sana doğru el açmasak bizden vaz mı geçersin?

13 Şubat 2018 Salı

BAŞKA BİR EV

Nereden geldiyse aklıma… Küçük kırmızı domateslerden galiba.  İstanbul ile birlikte anıların güzelini de biriktirmek zorlaşıyor mu ne… Ya da ne bileyim bir şeyler zorlaşıyor işte…

Üsküdar’ın balkonlu, eski evlerinden birinin denize bakan en üst katındaydık. Odanın perdelerini aralayıp kışın pek kullanamadığımız balkondaki sandalyeleri görmek bile insanın içine bir ferahlık verirdi. Hani istediğin zaman çıkıp soluklanacağını bilmek iyidir ya...