17 Haziran 2014 Salı

KAYA KARTALLARI

Sizler beni gökyüzündeki özgür, cesur ve güçlü uçuşlarımla, alımlı ve nazlı salınışlarımla bilirsiniz. Kanatlarımın kırılabildiğini, bünyemin yorulabildiğini, bazen korkutan bazen de takdir gören pençelerimin yıpranabildiğini, geçirdiğim düşme tehlikelerini, sallaya çarpa sersem eden rüzgârların etkisini bilmezsiniz. Çok özel, mağrur ve ibretlik yanı vardır bu özendiğiniz profilin. Tıpkı kaya kartallarının zorlu var oluş mücadelesindeki gibi…

14 Haziran 2014 Cumartesi

İKİNCİ KESİK

Kan kırmızı damlalar yağsa üzerime, bu kadar korkmazdım belki de… İnsanın en büyük düşmanı içindeymiş gerçekten. Şu hayatta hiç bir şeyden korkmadım, kendi yapabileceklerimden korktuğum kadar. Gözü kara, vizyonu geniş, yüreği derin, aklı dolu, dili kemiksiz olmak ne zormuş meğer… Bıçak kesikleri acıtamazdı etimi, beynimin ürettiklerinin kalbimi acıttığı kadar…

11 Haziran 2014 Çarşamba

BEYOĞLU ÇİKOLATASI

Kimi zaman şehirler ayırır insanları kimi zaman da düşünceler. Kimilerine göre şans, kimilerine göre tesadüf, kimilerine göre kader… Ama sonuçta hiçbir yaşantı boşuna değil işte... Sebepsiz değildir kıskançlıklar, sebepsiz değildir ayrılıklar, sebepsiz değildir yakınmalar, sebepsiz değildir dünyanın tersine döndüğünü düşündürecek olaylar…

5 Haziran 2014 Perşembe

GEZİ: AYDINLIK YOLUN KARANLIK BAŞI

Gezi direnişinin başlangıcının üzerinden bir yıl geçti. Bunu gündeme almayı birkaç gün geciktirmek, onun anısına saygısızlık değildir diye umuyorum. Çünkü o günleri hep içinde taşıyanlardan oldum, her sevdiğim ve inandığım şeyde olduğu gibi. Baharı yaza bağlayan bir sabahın kör karanlığında beklenmedik olaylarla uyanışımız ve bir daha hiç bir şeyin eskisi gibi olmayışı, aydınlığa giden yolun başıydı... Önceki günlerden farklılaşarak süregelecek bir değişim dönemine soyunulmuştu; her şeye değecek büyük bir fark yaratılmıştı; artık geleceğe dair ümitlerimiz vardı…

2 Haziran 2014 Pazartesi

VEDA

Uykusuz bir geceden migrenli bir sabaha uyanırken, önceliklerimin bahanelerden çözümlere uzanışında bir sevinç yakaladım. Puslu, yağmurlu, serinletici ve nefes açan bir sabaha yeni kararlarla girdim. Kıvrandıracak kadar sancılı, gelecek kaygısıyla döşeli, ruhumun tabir yerindeyse liğme liğme olduğu bir dönemin kapanış günündeyiz. Bu, aynı dışarıdan göründüğü gibi gerçek bir veda yazısıdır. Ama anlaşılması, okunmasından daha uzun zaman alabilir…