5 Şubat 2012 Pazar

MELİS DANİŞMEND İLE GELEN PIRILTILAR

Yine güzel bir sesin sahibi bugün aklımdaki… Sadece sesi mi? Yorumu, duygusu, ruhu ve düzgün kişiliği müziğine yansıyan sayılı genç yeteneklerden biri… Müzik zevkimize ve ilgimize dâhil olduğundan beri, her daim her derde deva başvurabileceğimiz bir tedavi gibi onun sesi ve müziği… O, Melis Danişmend… Uzun zamandır özlediğimiz kaliteli müziğin sahibi…
Hayatımızda öyle çok sıkıcı olgu var ki… Öyle kırıcı ve yıpratıcı gelişmeler… Dert, yorgunluk ve yoğunluktan kendimizi unuturken, bir yanımız sanatın ve sanatçının iyileştirici gücüne sarılmak ister. Neden koşa koşa konserlere, eğlencelere, partilere atar kendini insanlar? Müzik ruha iyi gelir de ondan…
Herkesin müzik zevki ve seçimi birbirinden farklıdır tabi… Benim için, kaliteli müzik varsa o ortam güzelleşir, hastalıklar iyileşir, sinirler gevşer… Hele ki sesinde kaybolup gidilecek kadar derin ve anlamlı tınılar yakaladığım Melis Danişmend gibi bir sanatçı varsa…
Onun sesi ruhumu dinlendirir mi dinlendirir. Bazen hüzünlendirir mi hüzünlendirir. Ama esas elle tutulur olan yanı, gerçek bir sesten dinlemekte olduğum melodilerle, bir şarkıdan çok daha ötede bir âlemin içine doğru sürüklendiğimdir. Önceden bir yazımda yine belirttiğim gibi, bu ses, sadece piyanonun eşliğinde bile kendini gösterecek kadar güçlü ve muazzam bir sestir. Sanki o söylerken inci taneleri dökülür birer birer ağzından. Her bir inci tanesi de hayatımıza sızıvererek çoğaltır varlığımızı, azaltır kederimizi…
Hafife almamak gerek, derinden gelen ve derinlere hitap edebilen bir sesin kadife dokunuşlarını… Gözlerimizin göremediği bir etkiyle yaralı yanlarımıza ulaşarak onları örtüveren yumuşacık bir merhem gibidir. Akıcıdır ama delici değildir. Kuvvetlidir ama yıkıcı değildir. Ben buradayım diye bağırır ama mütevazıdır…
Yıllar sonra ilk defa evimize bir müzik albümü aldıracak kadar hayran bırakmıştır bizi kendine… Neden yıllardır almıyorduk? Çünkü biz alana kadar nakaratlar bayağılaşıyor, melodiler eskiyordu. Ses derseniz, zaten ortalarda öyle bir şeyden eser yoktu…
Bu yazı, bir tanıtım veya bir reklâm aracı değildir. Bu yazı, yaşam döngümüzde eksik ya da yanlış olan ne varsa, onu sanatın herhangi bir dalından kaliteli bir seçimle tamamlayabileceğimizi ya da düzeltebileceğimizi anlatmak ister. Ve bunun için de müthiş bir örnek olan sevgili Melis Danişmend’in varlığını ve sanatçıya yakışır özelliklerini örnek gösterir.
Yalnız mısınız? Onun müziği size eşlik eder.
Yorgun musunuz? Onun sesi sizi dinlendirir.
Umutsuz ya da çökmüş bir halde misiniz? Bu sesle anlayamayacağınız bir şekilde hayat buluverirsiniz.
Çalgıya çengiye, gösterişe ve şatafata, reklâma ya da can alıcı bestelere bile ihtiyacı yoktur bana kalırsa. Bir kere dinlemek, onu keşfetmeye ve ona bağlanmaya yeter de artar bile…
Vücudunuzdan ziyade ruhunuz mu hasta ve yaralı? Çekildiğiniz odaya dolarak size en iyi gelecek şifadır.
Tabi eğer kaliteli müzik anlayışınıza uygun ise…
Kimsenin müzik zevkine bir şey diyemem. Ama Melis Danişmend’i dinlerken benim gibi hissedenler beni çok iyi anlayacaklardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder