28 Haziran 2012 Perşembe

BEBEK ARİFESİ


Hiç düşünmemiştim bu kadar güzel gelişmenin arka arkaya geleceğini… Her şeyin bu kadar anlamlı, bu kadar mutlu edici, hak ettiğimiz gibi ve sevgi içinde gelişeceğini tahmin bile edemezdim… Hepsi, fikren değişmekle başladı… Ve mutluluk sarmalına giriverdik birlikte…
Hep dünyanın kötü bir yer olduğundan şikâyet ederdim. Oysa ben değişince bile pek çok şey değişti etrafımda… Yaşamaya değer ve emeklerin karşılığını verecek kadar cömert bir yerde yaşıyormuşuz meğer…
Güzel bir haberin geleceğini telefonun çalışından anlar mı insan? Anlarmış meğer… Bir aşk meyve veriyormuş… Çok yeni daha, çok minik… Ama şimdiden hepimizi sardı sarmaladı bile… Birkaç ay önce bu aşkı yazmıştım. Sanki hissetmişim gibi… Ele inat güzel giden bir ilişkiye daha da güzel bir varlığı çağırır gibi yazmışım bilmeden… Öyle sevgiyle, öyle içten… Ben bir aşkı boşuna yazmam. Bunu bir okuyanlar bilir, bir de benimle birlikte yaşayanlar…
“Yenge oluyorum” dedim.
“Hayır” diye karşı çıktı bebeğin annesi… “Teyzesin sen”.
Biliyorum beni ne kadar sevdiğini, bilmez miyim? Ama “yok” dedim “ben yengeyim”. Hem teyze olsam bebeğin geldiğini bizzat annesinden öğrenirdim yahu! Hâlbuki bebeğin babasından geldi haber! Şaka bir yana, ha teyze olmuşum ha yenge, ne fark eder ki, ben onu daha gelmeden seviyorum bile. Tüm bebekleri daha gelmeden sevdiğim gibi… Onlar adına gerçekleşmesine çalıştığım ideallerimden belli. Hem ben ne teyzeler gördüm teyzelikle alakası yok. Ne yengeler, halalar, yeğeninden bihaber yaşayıp gittiler öylece…
Önemli olan aramızda şimdiden oluşan bağ değil mi?
“Darısı başına” dediler. Son zamanlarda ne çok işitiyorum bunu… Herkesin benden duymayı beklediği haber buyken, ben çok daha büyük oynuyorum... Evet, bende de bir şeyler var ama henüz bebek değil… Ben de birkaç vakte gümbür gümbür çaldıracağım telefonlarınızı… Her şey hazır… Ben hazırım, emek hazır, yürek hazır, plan proje hazır… Her şey değişiyor. Aslında NİHAYET… Ve aslında NE ÇABUK!
Bebekler yola koyulurken, sesimi duyurmaktı amacım dünyaya… Bu bebek işte müjdenin habercisi gibi aynı zamanlarda geliverdi. Üst üste heyecanlar, kutlamalar…
Sürprizler yakında… Heyecan dorukta…
Tüm çocuklar böyle istenilen zamanda düşsün ana rahmine… İstenilen bir babadan isteyen bir annenin içine… Tüm aileler böyle büyüsün… Ancak o zaman dünyamız güzel bir yer haline gelecek…
Gözlerim dolu dolu yazıyorum bu güzel tesadüfleri… Yok, yok tesadüf olamaz, ilahi bir güçten çıkıyor besbelli…
Ve bir ipucu… Bu sözler kitabımın eksik olan bölümünü tamamlayacak galiba… Hep sonu 9’lu olduğu için gözüme takılıyordu… Şimdi 60 oldu. Bugün bu bebek arifesinde hepimizin içinde kelebekler uçuşurken, son bölüm de hazır artık.
Ben hazırım.
Biz hazırız.
Dünya hazır mısın adımızı, sesimizi duymaya… Sahip olduğum misyonun beni kat be kat aştığını hissediyorum zaten bugünlerde… Aldı başını gidiyor bile...
Müjdeler olsun, dünya artık çok daha güzel bir yer. Aile çok güzel bir olgu… Her ailenin bunu böyle hissedebilecek nitelikte olmasını diliyorum. Bugün haberi gelen bebek gibi mutlu yuvalarda doğsun çocuklar… Ve ben onları yazmaya, onlara seslenmeye devam edeceğim…
Artık an meselesi…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder