Geçtiğimiz aylarda bir şiir yarışmasına katılmayı düşünmüştüm. Daha önce
hiç şiir yayınlamadığım için, önden bir deneme yapmayı istedim. Nasıl
karşılanacağını, gelecek yorum ve eleştirileri görmek üzere eski şiirlerimden
birini bloğa koyarak pusuya yatarcasına beklemeye başladım. Yazım konusu “aşk”
olunca, etkileşimler de sıradan olmadı tabi…
Beğenisini dile getirip kenara çekilenler olduğu gibi umduğumdan uç
noktalarda yorumlayanlar oldu. Hem de en yakınlarımdaki kimselerden… Öncelikle
herkesin algılayışı farklıydı. “Aşk” duygusunu bana konduramayıp da aile
ilişkilerine yoranlar ya da arada dargınlıklar yaşanan kişiye ithaf edildiğini
düşünenler vardı…
Tabi, evliyseniz genel bakışla aşk duygusundan çoktan uzaklaşmış olmanız
gerekir. Evli olduğunuz kişiye aşk, özlem, tutku gibi yakıcı duygular
besleyemezsiniz. Ama sitem, kırgınlık, serzeniş ya da çağrıda bulunma daha
makul karşılanabilecek ve size yakıştırılabilecek hislerdir. Evli olduğunuz
için… Ve fakat şiirde hepsi mevcutsa, yorumlar size ulaşana kadar kafalar
karışmıştır bile…
Eskiden yazılıp rafa kaldırılanlardan biri olduğunu söylediğinizde ortam
durulmuş gibidir…
Aşk, kadın ile erkek arasında olmakla sınırlanamayacak kadar muazzam bir
olay… Sadece karşı cinse ve şu anda duymak zorunda değilim ki… Hem biraz da
merak uyandırmanın iyi olduğunu savunabilirim. Her şeyin muhasebesini yapmak şu
hayatta bizi yoran angaryalardan biriyken, hele ki aşkın muhasebesini yapmak,
hesabını vermek gereksiz gibi…
İmaj herkes için çok önemli… Şiirin içinde geçen bir kelime her şeyi
allak bullak edebiliyormuş meğer. Tavrıma, tarzıma ya da kaliteme yakışmayacağı
için gizli bir şaşkınlıkla ve iyiliğimi düşündükleri imasıyla şiiri kaldırmamı
önerdiklerinde şöyle bir düşünmeye başladım.
Aslında nabız ölçmek olan amacıma ulaştığımı sanıyorum. Akıl süzgecinden
geçirerek bir karar verdim ama onların takılı kaldığı kelimede ben de kaldım;
ARABESK…
Benim için fazla arabesk kaçan ifadeler varmış söylediklerine göre… Önce
beni destekleyen birkaç hemcinsime dönüp baktım. Bana çekinerek söylenen bu
eleştiriyi ciddi ciddi düşünüyordum. Ama fazla düşünmeden benim de onlara
yorumum şu oldu:
“Siz hiç âşık olmamışsınız!”
Aşk kalıplara sığmayıp insana her şeyi yaptırabilecek bir duygu… Ve benim
yazdıklarım değil, aşkın kendisi arabesk… Doğası gereği öyle bir yapısı var
işte, elde değil… Aşkın ifade edilişinde neler söylenmez ve yazılmaz ki… Yaşayan
bilir yaşayan…
O öneriyi kulak arkası etmedim çünkü içime bir kurt düştü. Aşkı anlatmayı
başka bir yer ve daha uygun bir zamana bıraktım. Nasıl olsa bu da aşkın
ifadesinin bir yolu… Bir yolunu bulup su üstüne çıktı işte burada…

Yine söylüyorum, kelimeler veya yazış tarzı değil, aşkın kendisidir
arabesk olan; yaşayanı söyleten. Çünkü aşk; makul sınırlar içinde var olabilen
düzenli veya düzgün bir etkinlik değil, ne zaman ne getireceği belli olmayan
bir oyundur aslında… Ne kadar süreceği, hangi tarafın kazanacağı ya da
kaybedeceği, insanı ne hale getireceği belli olmayan…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder