14 Ocak 2014 Salı

GÖNÜL GÖÇÜ - 2014


İyi ki kişisel gelişim kitaplarından ya da gurulardan pozitif düşünmeyi kısmen de olsa öğrenmişiz. Yoksa aklı yitirmek içten bile değil… Kafayı çatlatana kadar “ben ne yaptım, ben bunu hak ettim mi” diye düşününe düşüne bir yere varamayınca, sonunda duvarlara vurmaktan kurtulmuş oluyoruz bir nevi. Belki de birini boğazlamaktan ya da tımarhaneleri boylamaktan. İnsan insanı delirtebilir neticede…

Anlaşıldığı üzere yine canım yanmış işte… Boş vermek, küfürler sallayarak tekme tokada sarılmak, bir şey olmamış gibi davranmak elimde mi? İnsanız be, taş değiliz ya…
Hani bir organımız var, kimilerinin hiç duymamış olduğu; böyle içinde duyguların barındığına, vicdan gibi erdemlerin ona uğradığına, adıma layık olayım da insana benzeyeyim falan diye düşündürten kıpırtıların içinde yaşadığına inanılan bir efsanedir o… Adına KALP derler, YÜREK veya GÖNÜL derler. Tıbben yaşamın şahitliğini yapan bir organdır bu aynı zamanda. Zat-ı şahane durursa morga gönderirler hani… Bazıları başından beri etrafında görünmez bir morg ile geziniyormuş meğer. Aman ne kadar da tüyler ürpertici…
Hani böyle hayalet gibi… Eşim ZOMBİ diyor onlara, çok haklı olarak. Gözden, gönülden, etraftan ırak olsun! Olsun demekle oluyor mu??
ZOMBİLER…
Onlar 2013’te revaçtaydı gerçekten de… İzlememiş olamazsınız. “Denk gelmedi” diyen yalan söylüyordur. Bir silkinin, gerekirse uyanın. Yeni yılın gelişiyle birlikte hatırı sayılır bir silkelenme oldu. Görmemiş olamazsınız…
İyiliklerimden maraz doğdu son günlerde. Kime yumuşacık davrandıysam tepeme çıkıp debelenmeye başladı. Ayıptır, nankörlüktür, günahtır yahu! Kimileri gerçekten sertlikten anlıyor… Kafasına vura vura gerçek kimliğini yüzüne vurmak icap ediyor. Sevmek mi? Sakın ha sakın… Anlamıyor bu türler. Utanmıyorlar da…
Bende bir yürek var böyle, “herkese açık” diye bir butonu işaretlemişim yanlışlıkla… Gelen vuruyor giden vuruyor ondan sonra. Ne gerek var ki? 2014 ile birlikte belli oldu yerini yadırgayanlar… AT BENİ İÇİNDEN! diye mesajlarını açık açık çirkefçe böğürdüler. Eee defolun gidin hayatımdan o zaman! Sizi sevdiğime, insan yerine koyduğuma yazık.
Size verdiğim enerjiyi, bir çocuğa, bir hayvana ya da bir bitkiye verseydim keşke… Kabuğuna çekilenler hep böyle böyle çekiliyor yazık ki… İnsan kaybediyoruz. Gidip de köşesinde büzüşmüş, kendini kapatmış kişileri bir bir dürtmeli, sevmeli onları yahu… Kim bilir nasıl kırıldılar iyilik edip de kötek yediklerine…
2014 gayri ihtiyari bir ayıklamayla başladı, bilmem benim gibi fark edenler var mı? Herkesin gerçek yüzü çıktı meydana! Boğalar güreştirmeye gerek yoktur ki arenalarda… Arenalar her yerdir ve bazen her yer kıpkırmızıdır. Boğalar da durduğu yerde duramaz, atar kendini ortalara!
Yeni yıl tavsiyem, iyi bir temizlik yapmanızdır.
Hâlâ görmediyseniz zarardasınız. Çoktan kırılıp döküldüyseniz şanslı sayalım. Kalbiniz kırıksa ayıklayın şu pirincin taşlarını artık. Gönlünüzde yatanlar layık değilse bulunduğu yere, bir zahmet gönderiverin sürgüne… Cezayı çekmeden akıllanmaz bazıları…
Gönlünüzde yatan aslan kükreyip duruyorsa şaşırtıverin onu. Güle güle deyin ya… Bir rahatlama olacak ki şaşıracaksınız. Onsuz yapamayacağınızı sanırsınız ama öyle değildir bu işler.
Yeni enerji temizdir, iyidir.
Sürünmeyin artık yerlerde, yazık değil mi size?
Gönül gözünüzü görememiş kişileri kendinizden uzaklaştırın artık. Gönül göçü başlasın…
Yeni yılın hediyelerini işte o zaman görebileceksiniz.
Sevgiyle…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder