14 Kasım 2012 Çarşamba

TEŞEKKÜR GELENEKSELLEŞİR Mİ?


Benim için yapılan iyiyi de kötüyü de unutmam, belki de burcum gereği… Bir de eksik bırakılanı… Bile bile ve göre göre eksik olanı ve bırakanı… Eksiklik, eksi puandır; matematiksel yaklaşımlar buna işaret eder. Duygu ile mantığı terazinin iki tarafına çıkardığınızda, terazi bile isyan edebilir. Çok büyük kargaşadır, o tartma işinin yapılması sonucunda ortaya çıkanlar… Ölçmelere biçmelere, tartılara, kıyaslara sığmaz bazı konular…
Teraziyi bırakalım bir kenara… Kırılma, küsme, darılma, gücenme; illaki oluyor ama faydasızlardandır bunlar. Bir ihtimal, bunları olumsuzlar sınıfından sayarak unutmalı, kişisel gelişimcilerin dediği gibi…
Yapabilirsek eğer…
Çok şey demek istiyorum. Çoğunu yutuyorum.
Ağlamak istiyorum. Değmez diye vazgeçiyorum.
İstifra etmek istiyorum. Ediyorum… Migrenliler gibi, Nietzsche gibi, zehirlenmişler gibi, sarhoşlar gibi... Fazla geliyor aklımın almadıkları, hazmedemediklerim. Başka açıklaması yok bunun.
Bir yarım kalmışlık duygusuna çare ararken; akla, mantığa ve elle tutabildiklerime sarılıyorum. Çok büyük bir sevgi karşılıyor o zaman beni. Şaşkınlıktan deliye dönecek kadar…
Kalbin içinde olanlara müdahale edemeyiz belki. Edemem belki… Ama aklıma edebilirim. Akıl, üstün gelir. Akıl; sana faydası olana, mutlu edene yoğunlaş diyorsa, onu dinlemeli…
Biliyorum üst üste oldu, birbirini çekti sanki olaylar. Ortaya çıkıverdi, gözle görünmez bir teşekkür zinciri…
Sadece teşekkür ediyorum, ihtiyacım olanı ben söylemeden verene, gönül gözümü görene, muhasebe yapmaksızın el uzatana, bana benzemese de saygı duyana…
En çok da ben yararını görüyorum.
Gözyaşı ile iltihap, kaleme doğru akıyor yine…
Kanlıdır kalem. Ama dürüsttür…
Can çekişmek ile can acısı mı yoksa hayatın hediyelerini kabul etmek mi?
“Bir kapı kapanırken, diğeri açılır.”
Lütfen buna inanın, sizler de benim gibi.
Bilmem ki, buradan teşekkür etmek gelenekselleşecek mi bu gidişle? Ne yapayım, içimden geleni paylaşmalıyım bir şekilde…
Ben de unutmam "bayan hafıza"; ben de unutmam senin gibi…
Coşku, sevinç, beklenti, heyecan, başarı ve yükselişte,
Yalnızlık, içe kapanmışlık, olumsuzluk ve ümitsizlikte,
Biz de varız dediğiniz, umut ve heyecan aşıladığınız, her şeyden öte sevildiğimi hissettirdiğiniz için…
Sizi burada anlatmakla bitiremem. Ama yine de iyi ki varsınız.
Sizi melekler mi gönderdi bilmem…
Ünalan Ailesi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder