26 Nisan 2019 Cuma

SAVUNMASIZ


Bu ülkede çocuklara sahip çıkılıyor. Yüzlerine, ellerine ve bedenlerinin diğer her yerine dokunularak ve onu büyütenlere karışılarak.
Hakları ve özgürlükleri korunarak değil.
Psikolojileri bilinip buna uygun davranılarak değil.
Anne babasının onun için belirlediği sınır ve kurallara saygı gösterilerek değil.
Çokbilmişlik ve işgüzarlıkla dolu hareketlerle, kirli emellerle çocukların hayatlarına müdahale ediliyor.

Neden eller kolaylıkla uzatılıyor çocuklara ve hatta bebeklere kadar hiç düşündünüz mü?

Çünkü onlar SAVUNMASIZ…
Zalim, cahil, hastalıklı olan gücünün yettiğini ezebilir ancak. O kadar büyük bir çamurun içinde temiz kalmaya çalışıyoruz ki. O kadar geniş bir karanlığın üzerine beyaz olmaya çalışıyoruz ki. O kadar derin kuyularda debeleniyoruz ki, aydınlığa uzatmaya çalıştığımız yorgun kollarda bu çocukları ne kadar tutabilir ve taşıyabiliriz? Kimisi çoktan kopmuş bu kolların. En kötüsü de umutlarımız eriyor her gün daha da fazla… Yangından mal kaçırırcasına büyütmeye, eğitmeye, yaşatmaya çalışıyoruz çocuklarımızı.
En kötüsü de bir çocuğun hakkını korumak istediğinizde karşılaştığımız küçümseme, şiddet veya deli saçmasıymışız gibi davranılmak. Neden hala doğal olarak olması gereken şeyler için birilerini ikna etmek zorundayız? Neden bu kadar hastalıklıyız, bu kadar cahil ve en kötüsü de bu kadar karaktersiziz?
Her şey onlar için ve onlara göre olmalıyken, en son sırada geliyor güvenliği sağlığı ve hayatı. Çocuklar beyaz papatyalar gibi dağlarımızın eteklerinde. Öyle narin, korunmaya muhtaç ve sere serpe yayılmış ki cazip çimenlerin üzerinde. Kimisi güzelliğine bakıp hayranlıkla izliyor, kimisi yapraklarını tek tek yolup tahminlerde bulunmak gibi kişisel amaçları uğrunda onu yok ediyor, kimisi hediye götürmek için koparıyor toprağından kimisi de üzerine basıp geçiyor…
İsimsiz kadınların kimliksiz çocukları oradan oraya savrulurken, bazıları şanslı doğup birkaç sayı önde yaşarken, iki uç noktada kutuplaşmış hayatlar birbirinden uzak, kopuk ve düşman oluyor. Hayat bir yarış haline gelmişken, kimisi için ayakta kalmak ya da sadece nefes almak başarı sayılıyor.
Çocuk dediğin bir taze hayat filizi,
Ya cani olursunuz ya da kahraman onun karşısında…
Bütün kararlar alınırken, imzalar atılırken çocuklar düşünülmek zorunda. Oysa en berbat durumların ortasında bile şaşkın ve kimsesiz çocuklarla dolu dünya…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder