Kendini
kendine bile anlatamazken kimseye açılıp da anlatamamak,
Herkesin seni
kendi açıklarına göre dinleyeceğini bildiğin için güvenememek, seni kimsenin
sen gözüyle düşünmediğini, herkesin kendine göre değerlendirdiğini,
değerlendirildikçe de senden bir şeylerin usulca gittiğini,
Anladığında
gerçek yalnızlığı da anlıyorsun.
Yok, yok işte
bazı şeylerin cevabı.
Belki de bazı
şeyler hiç konuşulmamalı.
Yakın cephede
bir şeylerin sıradanlaştığını fark etsen ve dışarı açılsan; farklı bir hava,
yeni ve parlak bir enerji, sende olmayan bir şey, bir tılsım arasan ve aslında
dışarıda her şeyin daha da sıradan oluşuna şaşırsan… Daha da büyük bir
hayalkırıklığı var mı?
Bir kadınken,
bir kadından etkilensen mesela, vauv ne kadın diye iç geçirsen, yaşadığı aşkı
merak etsen, dinlediği müziği, kurduğu hayalleri, kimbilir ne ilginç bir hayatı
var desen ve sonra onu kayınvalide dedikodusunda dinlesen! Bir dağ yıkılır, bir
oyun sona erer bir film kararır. Ve yine dön başa, aslında her şey ne kadar
sıradan.
Aynı mahalle
ağzı, her yere yayılmış…
Bardağın dibine
çökmüş çay taneleri gibiyiz bazen topumuz. Islanıp dağılmış, işi bitmiş,
soğumuş ve içine düştüğü bir damla suya- dünyaya hapsolmuş… Sonra her sabah yeniden başlarız.
Güneşin doğuşuyla yeniden demlenir, canlanır, kaynar, kararır, yudumlanır ve
her gece yeniden karanlığa karışırız.
“Sen benden sonra iyice yalnız kalırsın.
İşte o zaman naparsın?”
Sanki hiç
görmeden varlığına alıştığım sevgi kırıntılarınızla yaşamışım. Sanki onca zaman
sessizliğime sessizliğinizle yanıt vermemişsiniz. Sanki her şey bir şaka. Esas
piyon benim bu oyunda, oradan oraya savrulan ama her türlü suçlu çıkan…
Dürüstlük,
eski bir yalan. Adının aksine…
Rantı düşmüş
bir program.
Modası geçmiş,
pasları silkeledikçe dökülen eski, antika bir şey.
Yaşamaya
çalıştıkça daha çok öldürülen. Duru, şeffaf, tiril tiril bir sıradan yalan
olursun, doğruya yanaştıkça…
Herkes çalıntı,
herkes kayıp, herkes taklit biraz.
Öyle ikiyüzlü
bir dünya işte…
Size bir sır
vereyim,
Mutlu olun ama
kimseye belli etmeyin. Son lokmaya göz dikmiş aç kurtlar gibidir şimdi
diğerleri. Bir lokma mutluluk varsa, kimseye belli etmeden yutun gitsin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder