10 Mayıs 2018 Perşembe

LOHUSA

Doğum gerçekleşti. Doğum zamandan bağımsız…
Doğurdum, doğurdun ve doğurduk. Dünya hep hesapsız kitapsızken, bizler yeniden ve yeniden var olduk.
Benim uykum bölündü, senin aklı çelindi, onun sözü kesildi, önemli mi?
Ne olup bittiyse çoktan geçip gitti.
Doğum her an akılda ve beyinde, bedenin tüm bölgelerinde, en çoğu da dillere yapışmış rahimde…
Felsefe bize yanlış yapmış, doğuran erkekleri ıskalamış. Hakkı yenmemeliydi bir kadın kadar anaç, bir kadın kadar fedakâr, bir kadın kadar muazzam yürekli erkeklerin.
Sancı nedir? Sancı doğuma mahsus mudur ki? Hassas yürekler değil midir sancının esas sahibi…
Bana göre bende her an, yanılsamam veya doğrulamam, ifade edişim veya geri çekilişim. Bir başkasının sesi, seçimi, sureti de bir yere kadar.
Sana tek diyeceğim, KORKMA.
Doğru ya da yanlış yok. Senin doğumun sana ait, herkesinki de kendine…
Her şeyi kaldır at bir kenara, her an hayat yeniden doğar ve biz hep yeni doğurmuşuzdur.
Dünya her an bir lohusa halindedir. Bedeni biraz yıpranmış ama var etmekten mutlu, biraz sinirli, biraz süt dolu, çokça anaç ama olabildiğince umutlu…
Ortaya neyin çıktığı, onun nereye gittiği, onun neye yaradığından sorumluyuz.
Ama biz daha çok sorunluyuz. Dünya Ana ve Tanrı Baba bize oldukça kızgın olmalı…
Biz böyle hayal etmemiştik diye hayıflandıklarına eminim. Belki de pişmanlardır.
Daha fazla bölme, daha fazla sövme, daha fazla körelme insanlıktan. Yolumuz daima kesişecek çünkü, istesek de istemesek de…
Bir rahat ver, karışık kafaya bir dirlik ver.
Yıkadın mı temiz sularla arkanda bıraktığını? Vicdanın rahat mı? Daha da önce sorulmalıydı, bir vicdanın var mı?
Dünya niye kirlendi? Düşünmeden, istemeden ya da bilmeden yapılan doğumlardan mı? Yoksa örümcekli, paslı kafalardan mı?
Kaçınılmaz, tartışılmaz ve asla yadsınamaz doğumun hikmeti. Lohusa kızgın, lohusa yorgun, lohusa bitkin ama doğum vazgeçilemez. Demek ki hâlâ bir umut var.
Üzerinde oyna, değiştir ama asla bırakıp gitme yarattığını. Gözden kaçmış bir sesi, bir nefesi, sana vereceği bir dersi vardır illa ki…
Düşünme, kavga etme, sadece sahip çık. Aklına, bedenine, seçimlerine ve çevrene. En çok da var ettiklerine.
Dünya Anayı da kardeşlerini de yorma. Çünkü istemesen de, kaçsan da, isyan etsen de doğum devam edecek. Ta ki birisi sebebine gizlenmiş ince zevki sessizce çekip çıkarana kadar.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder