8 Ağustos 2012 Çarşamba

2012 HİKMETİ


Kimilerimiz için erkendi, kimilerimiz içinse geç… Belki de bizler öyle yorumluyorduk, aslında her şey tam da zamanındaydı. Bunu anlaması ve kabul etmesi zordu. Hayat bizi üzdü, uğraştırdı ve yordu. Ta ki düğümlerin çözüleceği noktaya gelene kadar… Her gecenin bir sabahı olduğunu hatırlatıyor şimdi gelişmeler. Kaldı ki gecenin kötü ve istenmeyen bir zaman dilimi olduğunu kim söyledi?
Evet, bizler alışmışızdır geceler ve karanlığın arkasından gelen ışığı kovalamaya… Oysa her şey zamanında güzeldir. Bu ince ayrıntıyı kaçırdığımızı bilen Tanrı, bizim anlayabileceğimiz şekilde sunmaya çalışır hikmetlerini…
Önce acıyı verir ki tatlıyı özleyelim. Önce yalnızlığı tattırır ki birlikteliğin kıymetini bilelim. Ve bunun gibi pek çok şeyi deneyimleriz.
Şimdi sabrın sonu olan selameti kucaklarken, ayrımına varılmamız istenenler var. Geçen yılın son günlerinden beri konuşulan bir değişim beklentisiyle karşıladık 2012’yi… Mayalar söyledi, astrologlar yorumladı, yaşam koçları uyardı… 2012 kapıdaydı! Güzel değişimler de…
En pesimist düşünenlerimiz için bile bir umuttu tabi… Dahası biz bunu her yılbaşında yaparız. Yeni yılı iyi duygularla ve beklentilerle karşılarız. Ama bu yıl hepsinden farklı… Sanki bir dönüm noktası…
İnsan kendisi için en iyi olanı bilebilir mi? Doğa onun yerine biliyor ve ince ayarları düzenleyerek yaşamına ağlar örüyor. Birer nedeni olduğuna inanmakta zorlandığımız yaşantıların, günü geldiğinde işlevini ve yararını anlayacağımızı bilseydik yine de üzülür müydük?
Belki evet, belki hayır.
Çevremdeki çoğu kişinin yaşamında değişimler olduğunu izlemekteyim. Bunlar, kişiden kişiye göre değişen ve ince düşündükçe anlaşılabilen değişimler.
Uzun zamandır karışan, düğümlenen konular çözüm yoluna giriyor.
Uzun zamandır beklenti içinde olunan durumlar sonuca ulaşmaya başlıyor.
Durağanlık döneminden yükselişe geçiliyor.
Işıltı ve parıltı yaratan enerjiler sarıveriyor çehreleri!
Bir de yukarıdakilerden farklı olarak, olduğundan daha kötüye giden ve iyice dibe vurduran olaylar var. Bu noktada sadece felsefi düşünerek işin içinden çıkılabilir. Bazen en kötüyü görmeden iyiye ulaşmak mümkün olmaz. Bu olumsuzlar da inceden inceye bir hazırlık aslında. Kabul etmesi zor olsa da…
Hadi ama olan biten bir sürü kargaşayı bırakın artık bir kenara... Hiç mi güzel bir şey yok bu yıl hayatınızda? Farklı hissettiren, çabalamaya gerek kalmaksızın yoluna giriveren, sevindiren, rahatlatan, güldüren hiç mi bir şey yok?
Duyarlı olacağız derken sunulan güzellikleri harcamak büyük bir kayıp değil mi?
Artık farklılaşma zamanı… Silkinme zamanı…
Sanılmasın ki yüzde yüz her şey yolunda benim için. Açıkça söyleyeyim ki TUZUM KURU DEĞİL… Bir gece öncesinde ne kadar içimi yakan ruh hallerinde olduğumu kim bilebilir ki? Ama resmin bütününü görmek lazım, hep söylediğim gibi…
2012 resmin bütününü görebilenlere büyük fırsatlarla değişimler sunuyor. Bunu görüyor ve yaşıyorum.
2012, sürprizleriyle şaşırtıyor!
2012, umutların, dileklerin ve hedeflerin boşa çıkmadığının en büyük kanıtı…
Yıllar önce izleyerek iç geçirdiklerime şimdi kavuşabilme şansına eriştiğimi görebiliyorum. Bir şeyi çok içten istediğinizde, siz bir süre sonra umudunuzu yitirip vazgeçseniz ve unutsanız bile, büyük güçler onu unutmuyor… Ağır ağır beklentinizi gerçekleştirmeye koyuluyor. Bu uzun bir zaman alabilir. Ama zaten her dilediğimize anında ulaşabilseydik her şey çok kolay ve anlamsız olmaz mıydı?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder