Öğrenciye notu, memura maaşı, kadına da yaşı sorulmazmış. Palavra! İnadına hepsi de sorulur, malum meraklı bir milletiz! Sorulmasının rahatsızlık verdiği ise doğru… Ama gerçeklerden nereye kadar kaçılabilir ki? Ben galiba hiçbir zaman yaşının sorulmasından rahatsızlık duyan kadınlardan olamayacağım…
Yaş da bir formalitedir aslına bakarsanız. Kâğıt üzerinde yazılı bir rakamdan öteye gidemez ki. O yazan rakamın içi ne kadar dolu, ona bakmak lazım. Ne 70’ler 80’ler vardır bomboş ve ne 10’lar 20’ler vardır hatırı sayılır anlamlarla veya yüklerle dopdolu… Buralardan bir gün hepimiz göçüp gideceğimize göre, yaşın ne önemi var? Eninde sonunda dönüşü olmaksızın gideceğiz işte…
Yaşı saklamanın faydası yok. Ömrü anlamlara büründürmenin yararı paha biçilemez. Oyun bittiğinde, gidiş hazırlığı yaparken “istediğim gibi yaşadım” diyebilecek miyiz? Kilit soru bu işte. Kaç yaşında gideceğimizi bilen olmadığına göre de, geriye yapacak tek bir şey kalıyor; YAŞAMAK…
Yaş ilerledikçe 18’lere dönme isteğinin hatırlatılması gelenekselleşmiştir artık. Mutlaka birileri bunu size hatırlatır. Eğer öyle bir şans verilecek olsaydı, o yaşlarıma asla dönmek istemezdim. 18 yaşımdayken pek çok şeyin farkında değildim ki… Bir şeylerin farkındaydım elbet. Ama daha çooook uzun bir yol uzanıyordu önümde. Ne şekilde yürüyeceğimi bilemediğim. Belirsizlik daha fazlaydı. Aslına bakarsanız yaş ilerledikçe belirsizlikler azalmaktadır.
30 yaş önemli bir dönüm noktası… Nerden geldiğinizi ve nereye gideceğinizi bilebildiğiniz bir ortalama… Emeklerle gerçekleri tartının bir yanına koyarken, diğer yanına da hayallerinize götürecek somut hedeflerinizi koyabilirsiniz. Ha belki de zaten çoktan oradasınızdır…
Artık ne istediğinizi bildiğiniz bir yaştasınızdır. Neyi yapıp neyi yapamayacağınızı bilirsiniz. Olgunlukla karışık bir dirilik kaplar ruhunuzu. Hem capcanlısınızdır hem durgun. Biraz kızıl biraz mavi… Biraz yanar biraz döner… Biraz çocuk biraz yetişkinsinizdir. Üst üste koyduklarınızın toplamısınızdır. Yani güzel bir yaştasınızdır…
30 hiç de sıradan olmayan gelişmelerin olduğu bir dönüm noktasıdır. Sıçramalar, yükselmeler, çılgınlıklar da yaşanabilir. Akla hayale gelmeyen u dönüşler de…
30 güzeldir. 30 özeldir. Bir devrin kapanması gibi olsa da yeni dönem çok daha umut vericidir bana kalırsa…
30 kavuşmaktır, 30 vazgeçmektir.
30 gerçekle yalanı ayırt edebilmektir.
Sevenle sevmeyenin kefelerini ayırabilmektir.
Taşları gediğine oturtabilmektir. Ama tabi istenirse taş üstünde taş bırakmayacak dağınıklıkları yaratabilmektir.
20’nin ulaşmak istediği, 40’ın geri dönmeyi arzu ettiğidir.
Hoş geldin 30, sefa getirdin.
Seninle ilgili tek planım var;
YAŞAMAK…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder