28 Mart 2018 Çarşamba

KADIN

Gizli, lüzumlu, girintili çıkıntılı bir gölge.
Sürprizler barındıran bir mağara.
Aşkın yazılı, sözlü, üç boyutlu nefes alan hali…
Yalan yanlış kadın haberlerde, posterlerde, astarlarda, eteklerde sürüklenirken… Kadını başa taç etmeden toplumun geleceğinden ne bekliyordunuz ki? Morarmış etinden çiçekler mi açacak sanıyordunuz size?

Her yer yetiştirilmemiş insan, doğurulup atılmış insan yavrusu… Onlar büyüdüğünde en büyük düşmanımız olacak. Böyle giderse gün be gün düşmanlarımız çoğalacak. Sevgisiz yapılmış, sevgisiz doğurtulmuş, sevgisiz ve ilgisiz büyütülmüş biyolojik bedenlerden insan olacağı gibi bir hayalimiz mi vardı acaba…
Hayal meyal kadın… Tüm muhteşemliğiyle bir güneş gibi doğacak diye önünde eğilmiş toprak, su, ateş ve denizler. Erkekler mi korkmasın…
Korkma!
Korkaklığına sığmaz, korkaklığa gelmez kadın!
Alçak bir kaderin içinde hapsolmuş, çürümüş bedenine bakmayın. O daima ötesindedir basit hedeflerinizin.
Bir liman sığıntısı, bir mide bulantısı, bir savaş gümbürtüsü, bir dram ağlantısı gibi kadın. Ne kadar korkulursa o kadar gerçek.
Siz ne kadar sapıksanız o kadar kurban görünen kadın,
Kirli ellerinizden, kirli niyetinizden ve kirli ağzınızdan kurtulamadığında bile,
Siz ne kadar zavallıysanız o kadar yücelmiş, yükselmiş, yürümüş…
Zulüm babaları kahrolurken, kadının zarafetine eşlik eden ince ruhlu ama koca yürekli adamlar var olsun.

* Değerli eseriyle katkıda bulunan Bahadır Uysal'a sonsuz teşekkürler...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder